İstanbul-Ankara Hızlı Treni

    Nihayet İstanbul il sınırları içerisi yaklaşık 3 yıl aradan sonra trenlere kavuştu! Türkiye'nin yıllardır beklediği Ankara-İstanbul hızlı treni eksikliklerle de olsa işletmeye açıldı. Mart ayından bu yana test sürecini yakından takip eden birisi olarak oldukça heyecanlıydım. Biletlerin ücretsiz olması sebebiyle 2 kere ring yaparak daha çok gözlem yapma imkanına kavuştum. Ancak ücretsiz hızlı tren demek ipini koparan herkesin istasyona yığılması anlamına geliyordu. Sabah güneş doğmadan istasyona gittim, önümde 20 kişi vardı.Herkes konu komşu, torun ve tombalağına bilet aldığından ötürü yaklaşık 5 saat bekledim. Ama sonunda biletlerime kavuşmuştum. Hızlı tren'in operasyonel güvenlik açıklarını bildiğimden kaçak da binebilirdim lakin biletlerin hatıra olarak kalacak olması sebebiyle macera yaşamak istemedim.  

                                

Hızlı trene binişler de tıpkı havalimanlarında olduğu gibi arındırılmış sahalardan yapılıyor. Ancak Pendik bir ana istasyon olmayacağı için güvenlik kontrolleri ve trene kabulun yapıldığı alan çok küçük kalmış.

                                 

Bu dijital bilet okuma makineleri çıkmadan önce eski biletlerde trene binebiliyordum. Bu aletleri kandıramıyorsunuz. Ama kondüktörler ve kabin memurları için büyük kolaylık sağlıyor.

                                 

Bu noktada istasyon personelinden 2-3 kişi, hızlı tren kabin memurlarından da 2-3 kişi bulunuyor. Yaklaşık 15-20dakikada boarding tamamlanıyor. İstasyon personelinde kurumsallık sıfır.

Göze çarpan eksikliklerden biri de x-ray cihazı yok, kapı dedektörü ise sadece bir tane. Yani metal yoğunluğu yüksek bir kaç kişi birikse trene kabul için bir karmaşa olabilir.  Ayrıca perona çıkan asansör arındırılmış sahanın dışında kaldığı için kullanılamıyor.
                         

Şansıma HT 65 012 numaralı set denk gelmiş. Bu ülkemize en son gelen hızlı tren seti. Diğerlerine göre daha temiz ve iyi durumda. Reklamlarda oynayan tren de bu tren.
                             

Gördüğüm kadarıyla yolcuların pek çoğu yerlerini bulmada zorlanıyor.  Bu noktada belki bir peron görevlisi yardımcı olabilir. Çünkü tren üzerindeki bilgilendirmeler yeterli.

                          

İstasyonun doğu ucundan bir fotoğraf. Sol tarafa kafeterya gibi birşey yapmayı düşünmüşler sanırım. Ama 4 gündür bu noktaya kadar benden başka gelen olmadı. Wc ler ise kilitli.  Sağ taraftaki peronlar Marmaray için kullanılacak. Ancak anlamadığım saat başı kalkan trenler hattı cari (ana yol) de dururken, 5 dk da bir sefer yapacak marmaray trenlerine neden sapmalı bir yol vermişler.  Muhtemelen Marmaray Gebze-Pendik, Pendik-Ayrılıkçeşme, Ayrılıkçeşme-Kazlıçeşme, Kazlıçeşme-Halkalı gibi kısım kısım çalışacak. Yani metrobüste olduğu gibi aktarma yapacağız.

                           

Pendik İstasyonunu yenilemişler. Eski hali daha canlıydı. Şimdi arındırılmış saha olduğundan kimsesiz kalmış. İçeride bilet satış gişeleri ve bir adet büfe mevcut.
                             

Bugünkü biletim business class'tan. Burada koltuk düzeni 2+1 şeklinde. Ekonomi sınıfı koltuklar ile arasında konfor olarak uçurum var. Ayrıca koltuklar daha fazla yatıyor. Mesafe aralıkları da daha geniş. Bir de önünüzde led ekranlar var. Burada da koltukların yarısı ters yarısı düz. Artık şansınıza ne çıkarsa...

                           
                                                                     
Tam vaktinde hareket ediyoruz. Normal duruşlarımız şu şekilde: Pendik 07:40 - İzmit 08:24 - Eskişehir 10:08 - Sincan 11:11 - Ankara 11:25.
                           

Normalde Pendik-Gebze kesiminde testlerde 90-100km hızdan hiç düşülmemişti. Ancak pek çok kesimde 75-80 km hızla seyir ettik. Bazı yerlerde yollarda bozulma meydana gelmişti, bu yerlerde takayyüdat (hız kısıtlaması) uygulandı. Hat yeni olduğu için yolun oturma sürecinde bu tip bozulmaların olması normal karşılanır. Ancak yine de bu kesimdeki seyir beni tatmin etmedi. 3 yıl önce eski trenler daha hızlı gidiyordu bu bölgede.
                                  

Gebze istasyonunda  tcdd envanterine yeni katılan e 68.000 tipi elektrikli bir lokomotif tecrübe sürüşü yapıyor. Burada duruşumuz olmamasına rağmen mecburen yavaşlıyıp duruyoruz. Çünki hem T3 hattından hattı cariye geçiş sapmalı yapılmış hemde TMI (sinyalsiz) ile işletilen bir kesim var.

                                   


Gebze ile Köseköy istasyonları arasındaki 54Km'lik kesimde herhangi bir sinyalizasyon sistemi yok. Açılış için acele edildiğinden yetişmedi.

Gebze istasyonu çıkışında haydarpaşa'nın yerine yapılacak depo sahasının inşaatı sürüyor. Bu inşaat bittiğinde normal trenlere de kavuşmayı bekliyoruz.

İzmite kadar 110 km/s süratle geldik. Saat: 08:20, 6 dk'lık bir gecikme var. İzmit geçişi duruşu olmayan trenler için sapmasız yapılmış. Duracak trenler saydinge giriyor. Tcdd yoğurdu üfleyerek yemesini öğrenmiş. Normalde bu kesimde daha yüksek hız yapılabilir.

 Önceden 120kms hız yapılan bu kesimde sanırım  inşaat da 160kms hıza uygun şekilde yapıldı. Ancak sinyalizasyon sistemi olmadığı için maksimum hızı 110 olarak belirlemişler. Gebze ile köseköy arası tek bir sinyal bloğu kabul edilip, hızlı tren saatleri içerisinde bu bölgeye başka bir tren kabul edilmiyor. Bölgedeki makaslar da hattı cari üzerinde kilitli. Kağıt üzerinde %100 güvenli ancak yola taş düşerse, otobüs çıkarsa, başka bir tren kazara hatta kaçarsa sinyal olmadığı için bunu bilmenin yolu yok.
                              

                                                                                 --
                              

Saat 08:39 itibariyle sapmasız olarak konvansiyonel yoldan hızlı tren yoluna giriyoruz. Buradaki yaklaşık 10 km lik kesimde tren 110'dan 250'ye çıkıyor. 2 dakikalık hız gösterisinden sonra tekrar eski hatta girip yavaşlıyor. Bu bölümlerde makinist için pek çok uyarı levhası konulmuş.

                             

Sapanca-Arifiye-Alifuatpaşa kesiminde hızlı tren yolu henüz tamamlanmadığı için konvansiyonel demiryolundan 65-80-100-110 arası hızlarla gidiliyor. Sık sık hızlanıp yavaşlama durumu olduğundan trenlerin kısa sürede yıpranacağını düşünüyorum.
                               

Hızlı tren hattına yine Alifuatpaşa'dan sapmasız olarak giriliyor. Daha sonra bir iki yerde yavaşlama dışında 250kmh'den düşmeden seyir ediyor. Pamukova, bilecik ve bozuyuk yht istasyonları henüz tam olarak bitmemiş.
                               
                                                                                --
                                

 Bileciği geçince T-26 tüneli çöktüğü için yerine geçici olarak yapılan varyanta girmek için yavaşlıyoruz.

                             

Bu fotoğraf daha açıklayıcı olabilir.

                             

8 km'lik varyant geçişinde hız 50 km/h olarak belirlenmiş. Testlerde 80 kmh deneniyordu. Varyant çıkışındaki nötr bölge yüzünden de biraz zaman kaybı yaşanıyor. Büyük bir kısmı tünel olduğundan bu kısım oldukça sıkıcı.

                              

      Tekrar hızlı tren hattına kavuşuyoruz.

                              

Karaköy cihetinde konvansiyonel demiryolundan yht'hattına geçiş.

                              

Bu  noktadan sonra eskişehire kadar 250kmh hedefinden sapmadan gidiyoruz. Ancak yapılan bu varyant bilecik ve bozuyuk istasyonlarının tam arasında kalıyor. Bu iki istasyonda duruşu olan hızlı tren seferleri için toplam yolculuk süresi 4 saati aşacaktır. 3.5 saat diye popülist bir yaklaşımla reklam yapıldı ancak 3s 42 dk'dan önce ulaşabilen tren yok.
                                 

                                 

Eskişehir'in giriş ve çıkışlarındaki bitmek bilmeyen çalışmalar yüzünden istasyon yaklaşmalarında da hız kısıtlaması uygulanıyor. Eskişehir'de durduğumuzda saat 10:15'i gösteriyor. Gecikme 7dk'ya çıkmış.

                                

Eskişehir-Ankara arasındaki kesim 2009 yılında hizmete açıldığı için bu kesimde bir problem yok.

                                 

 250-255km arası hızlarla 1 saatte Sincan'a ulaşıyoruz. Sincan girişindeki nötr bölge'de 1-2 dk lık vakit kaybettiriyor.  Sincan istasyonuna 11.20'de ulaştık. Yaklaşık 9dk'lık bir gecikme oluştu.

                         


Sincan'dan sonra yeni yapılan konvansiyonel hattan Ankara'ya ulaştık. Toplam yolculuk 3s 52 dk sürdü.

                         

 Bu yolculuktan sonra 14:40 treniyle tekrar İstanbula döndüm. Dönüşte'de 3s 48 dk lık bir süre oluştu. Sonuç olarak bu fiyat politikası ve seyahat süresiyle hızlı trenin uçağa veya otobüse rakip olması mümkün değil. Hızlı tren sadece Maltepe - Kartal - Pendik - Tuzla ilçelerinde oturan vatandaşlar için avantajlı oluyor.

Üzüldüğüm önemli bir nokta sonradan görme ülkemizde hızlı tren, normal trenlere savaş açmış durumda.Hızlı tren hattı ile normal demiryolunun kesiştiği yerlerdeki istasyonlar yıkılmış, barınma yolları sökülmüş. Hızlı ve normal trenler Dünya'da birlikte çalışırken ülkemizde hızlı trenin gittiği yere normal tren gidemiyor. Şahsen ben İstanbul'dan Ankara'ya giden onlarca treni özledim. Başkent, Doğu ve gece kalkan Anadolu ve Fatih ekspresleri burnumda tütüyor.

Sonuç olarak hattın iş yapabilmesi ve ankara-istanbul arasındaki ulaşım pastasından pay kapabilmesi için;
- Ayrılıkçeşme - Pendik marmaray hattının tamamlanması.

- Gebze - Köseköy arasındaki sinyalizasyon sisteminin tamamlanması.

- Eskişehir gar geçişindeki hız kısıtlamalarının kaldırılması

- Doğançay - Sapanca ripajının inşa edilmesi.
- Ve en önemlisi  Bilecikteki T-26 tünelinin bitirilmesi gerekiyor ki bu saydıklarımın tamamlanması 4 yıl sürer.

Yani 2018 yılına kadar böyle idare edeceğiz. Ancak unutmayın ki ' En kötü tren, en iyi otobüsten iyidir ' ... 

Yüksek Hızlı Tren'in ilk günlerine gitmek için tıklayınız: http://ozguryoldaa.blogspot.com.tr/2014/03/yuksek-hzl-trenin-ilk-gunleri_23.html

BA' dan Akıllı Outdoor Uygulaması

          Günümüzde tüm işletmeler akıllı teknolojiyi kullanarak hedef kitlelerine istedikleri her an ulaşıp, insanların istek ve ihtiyaçlarına kolayca dokunabiliyor. Hedef kitlelerine bu kadar kolay ulaşabilmeleri doğal olarak müşteri ilşkilerine de yansıyor.

           Akıllı gözlükler, akıllı saatler derken, British Airways’in (İngiliz Havayolları) en son pazarlama kampanyasında akıllı dijital panolar kullanılarak, insanların tatil ve ufak kaçamaklar yapması hedeflenmiş.

           
                               

Londra’nın en yoğun kavşaklarından olan Piccadily Circus kavşağının farklı noktalarında konumlandırılmış panolar, görenleri hayrete düşürüyor. Panoda yer alan çocuk eş zamanlı olarak uçuşa geçen uçağı işaret ederken,panoda bulunan uçağın kalkış ve varış noktaları, varış noktasındaki destinasyonun hava sıcaklığını belirten bilgiler yer alıyor.

British Airways Pazarlama Müdürü Abigail Comber, bu reklamın İngiliz reklam ve havacılık sektöründe ilk olduğunu dile getiriyor. Oluşturduğu etkiyi  düşünürsek, insanların mevcut arzusunu harakete geçirerek, bulundukları yerden başka bir yere gitme isteği oluşturan başarılı bir pazarlama kampanyası olmuş diyebiliriz.

Bildiğiniz gibi artık dünya'da havacılığın merkezi batı'dan doğuya doğru kayıyor. Dubai ve İstanbul transit uçuşlarda önemli bir aktarma merkezi olma konumunda. Türk Hava Yolları' da  özellikle 3. havalimanı döneminde İstanbul'un kendisine ait bir üs olduğunu bu tarz outdoor uygulamaları ile  hem yolcularına hem rakiplerine hatırlatmalı.

Airbus A350 iklim testlerini geçti!

Airbus A350 uçağı zorlu iklim şartlarına karşı dayanıklılık testlerini Florida'da bulunan McKinley Climatic Laboratory merkezine ait özel hangarda gerçekleştiriyordu. Aldığımız haberlere göre testler başarıyla sona erdi.

                                  


Airbus A350 uçağının iklim testleri kapsamında ilk defa ABD'ye ait bir test merkezini kullanmış oldu. İki hafta boyunca A350 MSN2 uçağı artı 45 ile eksi 40 dereceye ulaşan hava sıcaklığında test edildi. Ayrıca özel test hangarında uçağın klima sistemi, mutfak bölümü, su temini ve arıtma sistemi de test edildi. A350  bu özel test hangarında test edilen en büyük sivil uçak oldu.

                                   

              

İklim testlerinin yapıldığı özel hangar bu alanda hali dünyanın en büyük test merkezi olma özelliği taşıyor. Bu merkezde daha önce C-5 Galaxy nakliye uçağı, B-2 Bombardıman uçağı ve Boeing 787 gibi sivil ve askeri uçaklar test edildi.



Boeing 787 uçağında teslimat sonrası yaşanan sorunlar ve batarya krizi sonrası Airbus cehpesinde  A350  test programı daha ağır ve sağlam ilerliyor. 

Tertemiz test uçağı neden sökülüyor ?

Boeing ilk test uçaklarından biri olan N787FT tescilli 787 Dreamliner sökülüyor. İşte ilginç fotoğrafın hikayesi…


                               

Airliners.net sitesinde yayınlanan ve Boeing’in geniş gövdeli uçakları imal ettiği Everett tesislerinde çekilen fotoğraf, büyük ilgi çekti. Boeing 787’nin ilk test uçaklarından biri olan ve 2009’da imal edilen uçak, test çalışmalarının tamamlanmasının ardından sökülmeye başlandı.

İlk etapta uçağın motorları, flapları ve rudder olarak adlandırılan kuyruktaki hareketli kumanda yüzeyi söküldü. Önümüzdeki günlerde ise uçağın kalan parçalarının da sökülmesi planlanıyor.

Aldığım bilgiye göre, uçağın yeniden havayollarında kullanımının sağlanması için ciddi bir harcama yapılmak zorunda kalınacağı nedeniyle Boeing 787’yi şu anlık hizmet dışına çıkarmaya karar verdi. Rudder ve flaplar başka uçaklara aktarılırken, 787’nin kullandığı General Electric imalatı motorlar da söküldü.


                              

Demiryolu Sökümü

          Marmaray ve Yüksek Hızlı Tren projesi kapsamında sökülen asırlık demiryolu hattının söküm çalışmalarına bir bakalım;

• İlk önce elektrifikasyon ve sinyalizasyon sistemi, ardından mekanik sistemler sökülür. Zira söküm yapılırken elektrik akımına çarpılmak istemezsiniz.
  
  
  
  
  
       Raylar oksijen kaynağı ile kesilir.

         

--

                         Ardından rayı; altındaki beton veya tahta traverslere bağlayan vidalar sökülür.


                                            

                                                                                 --

                             

Raylar vinç yardımıyla kaldırılır ve istiflenir.

                             

                                                                              --

                             

•                                   Ardından traversler de yoldan kaldırılıp istiflenir.
  

                               

                                                                                     --

                                                     

                   Travers ve ray bağlantılarını sağlayan cıvatalar toplanır.

                                                 

• Balast taşları platformdan kazılıp, katener direkleri söküldükten sonra demiryolu artık tarih olur.
  
  
  
  
  Bu arada birkaç çocuk demiryolunda kalan son metal parçaları topluyorlar.
  
  Günümüzde bu hat aşağıda gördüğünüz hale getirildi, 2 hatlı demiryolu 3 hatta çıkarıldı. 2'si konvansiyonel olmak üzere (sol taraf)  3. hat hızlı tren yolu olarak kullanılacak.  Yaklaşık 1 ay sonra Pendik-Ankara hattı hazır hale gelecek ve hızlı tren seferleri başlayacak. 3 Yıl sonra Gebze-Ayrılıkçeşme ve Halkalı-Kazlıçeşme hattı Marmaray'a entegre olacak. Böylelikle İstanbul'un Doğu-Batı aksında kesintisiz bir raylı sistem ağı olacak. Hızlı trenler ise boğazın altından geçip Halkalı'ya kadar gidebilecekler.
  
  
  

Yüksek Hızlı Tren'in İlk Günleri

[28.04.2009]

    O zamanlar öss sınavına girecek bir liseliydim. Demiryollarına gönül vermiş birisi olarak İstanbul-Ankara hızlı tren hattının işletmeye açılan Eskişehir-Ankara kısmını ve bu yolculuğu deneyimlemek gerekliydi. Uzun zamanlar inşaatını sabırla beklemiştik, her demiryolu projesinde olduğu gibi yüksek hızlı tren de planlanan takviminden epey sonra açılmıştı.
   
     İlk test sürüşleri Nisan 2007 yılında başlamıştı. Daha sonra bir seçim arefesinde 13 Mart 2009 tarihinde ilk defa yolcu taşımacılığı başladı. Hızlı tren teknolojisine sahip Avrupa'da 6. Dünya'da ise 8. ülke olduk.

     Biletimi internetten  almıştım. O günlerde promosyon vardı ve bilet sadece 5tl idi. Çok zor yer bulunuyordu.Neredeyse 10 gün sıra bekledik.

                               

      Bu bilet koleksiyonumun en değerli üyesi oldu. Ve her biletime mutlaka hangi lokomotif veya tren seti bizi taşımışsa onu kayıt ederim. Nitekim HT 65 002 numaralı set ile yolculuk etmişim. Bu Türkiye'ye gelen ikinci hızlı tren seti oluyor.

      24 Saatte 1000km yolculuk edeceğim. Önce karayolu ile Aksaray'dan Ankaraya; oradan da  hızlı tren ile Eskişehir'e geçeceğim. Eskişehir'den Ankara'ya dönüş ise meşhur doğu ekspresi ile olacak. Bu trenle yolumuz ne kadar da çok kesişmiş. Kırmızı şerit gün içerisinde yapacağım yolculuğu gösteriyor.

                                        

   Bir kamyon yolcuğu ile Ankaraya gidiyorum. Gün doğuyor...
                                     
                                        

    Ankara'da iner inmez koşarak gara geçtim. Sabah tren trafiğini kaçırmak istemiyorum. İstanbul, İzmir ve Adana'dan başkente sabah trenler gelirdi.  Öğle saati sessizleşen tren garı akşam yine hareketlenirdi.

    Bizi Eskişehir'e götürecek olan hızlı tren seti. Bu setler İspanyol CAF yapımı. Pek konforlu ve kaliteli sayılmazlar. Reno Clio ayarında yani ancak ben seviyorum. 55 Business class, 354 ekonomi ve 2 adet engelli koltuğu olmak üzere toplam 411 yolcu kapasitelidir.

                            

    O dönem hızlı trenin boarding işlemi biraz amatörceydi. Tren içerisinde bilet kontrolü de yapılmıyordu. Daha sonraki yıl sistemin açığını fark edecek ve kaçak olarak yolculuk edecektim.

                               

                5.Vagon'un kapı ayrıntısı. Girişte bagajlarınızı koymanız için bir boşluk ve wc bulunuyor.
                             

Kapı açma ve kapama düğmeleri. Denedim ama seyir halindeyken kapılar açılmıyor.

                            

                             Ekonomi sınıfı  vagon ve yerimi bulmaya çalışan ben.

O dönem hostesler yolculuk başlayınca kulaklık hediye ediyorlardı. Radyo dinlenebiliyor veya film oynatılıyorsa onu izleyebiliyordunuz.

                            

                                                                   Engelli yolcu bölümü.

                           

                                                         Hızlı tren'in kafeterya bölümü.

                           

Sefer başlamadan kısa bir süre önce makinist ile sohbet edip hatıra fotoğrafı çektiriyorum. Flash ışığına olan alerjim sebebiyle gözlerim yine kapanmış.

                           

Daha sonra yolculuk başlıyor. Hızlı tren hattı seçimler sebebiyle tam olarak tamamlanmadan açılmıştı. Ankara'dan Sincan ve sonrasında Esenkent'e kadar geleneksel demiryolundan normal trenlerle aynı hızda saatte 120 km/h ile seyir edilecekti. Esenkent'ten sonra hızlı tren kendi yoluna ve kendi hızına geçiyordu. Eskişehir'e yaklaşırken yine geleneksel demiryoluna geçiş yapılacaktı.

                             

250 km/h ile giderken manzarayı izlemek çok keyifli oluyordu.En sağdaki hat geleneksel (konvansiyonel) demiryolu hattı.

                             

Vagon içerisinde tepede tren hızını ve lokasyonu gösteren monitörler bulunuyor. Daha sonra burada film gösterildiği de oldu. Yolculuk devam ederken tekrar tren kokpitine misafir oluyoruz. Dışarıdaki her şey su gibi  hızla akıp geçiyor.

                            

Ve 1 saat 28 dk'nın ardından Eskişehir'e geldik. İnşaat halindeki bölümlerin de tamamlanmasıyla günümüzde bu süre 1 saat 15 dakikaya düştü. Eskişehir tarafındaki çalışmalar yıllar geçmesine rağmen henüz bitmedi, tamamlandığında ise yolculuk süresi 1 saat 5 dakika'ya düşecek.

                             

Pek çok sinek ve böceğe çarpmışız. Kanlara bakılırsa iki adet de kuş telef olmuş. O zamanlar kuşların bir an önce coğrafya'ya uyum sağlamalarını diliyordum. Günümüzde kuş çarpmaları oldukça azalmış.

                                            

                                                                Hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.

                                              

Tarihi Eskişehir tren garı. Buram buram tarih ve edebiyat kokan bu istasyon 2-3 yıl öncesine kadar yurda vaktinde giremeyen evsiz kızlı-erkekli gruplara evsahipliği yapardı. Güzel tanışmalara ve muhabbetlere vesile olmuştu benim için. Günümüzde pek çok tren iptal edilip, eskişehir gar sahasındaki çalışmalar da bitmek bilmeyince şuan böyle bir ortam bulmanız mümkün değil.

                                 

Doğu ekspresi ile tekrar Ankara'ya dönmek için Selim abi ile birlikte bilet alıyoruz. Öğrenci sanırım 4,75 tl idi.

                                       
                       
                                                               Doğu Ekspresini beklerken
   

                       

                                                     Ankara'ya normal trenle dönüyoruz.

                                       


 Gerçek tren keyfi kesinlikle geleneksel trende ortaya çıkıyor ancak hızlı tren de mutlaka binilmesi gereken bir araç, denemenizi tavsiye ediyorum. Bilet fiyatları da çok uygun.

Eskişehir-Ankara kesimi İstanbul-Ankara yüksek hızlı tren hattı projesi'nin birinci etabıydı. Diğer etap olan İstanbul-Eskişehir kesimi henüz tamamlanamadı. Kamulaştırma sorunları, marmaray projesi ve bilecik bölgesindeki zorlu arazi şartları sebebiyle proje oldukça gecikti. Merak ve heyecanla çalışmaları takip ediyorum. Bu yaz sanırım İstanbul'da hızlı trene kavuşacak ve en önemlisi 2 yıldır kapalı olan İstanbul demiryolu tekrar açılacak.